UNUTMA
UNUTMA
Dostları özlemle kucaklamayı unutma.
Çocuk sevmeyi çiçek koklamayı unutma.
En zorlu anındayken bile kavganın,
Gökyüzüne bakmayı unutma.
Hani bazen çok büyük kalabalıklar içinde bile olsak kimsesiz hissederiz kendimizi. Uzanacak bir el, tutunacak bir dal ararız. Dünyanın o meşhur telaşı bizi öyle almıştır ki girdabına, bir türlü kendimizi alamayız savrulup durmaktan. İnsanı oldukça yoran ve hırpalayan bir durumdur. Kim olduğumuzu, nereden gelip nereye gittiğimizi unutmuş bir halde, sadece nefes alıp verebiliriz. O da refleks olarak hani. Yoksa yaşamak dahil, bilinçli bir eylem yapacak ne halimiz ne de gücümüz kalmıştır.
Hemen herkesin hayatın belli dönemlerinde benzer durumlar yaşadığına şahit oluyoruz. Kimi antidepresan ilaçlarda, kimi zararlı bağımlılıklarda, kimi yanlış insan ve çevrelerde arıyor çareyi. Şanslı olabilenler az hasarla atlatırken, bazıları bu girdapta yok olup gidiyor.
Mavi; herdaim insanlara pozitif yüklemeler yapabilen bir renk. Mavi denizlere bakarak rahatlıyoruz, mavi gökyüzü bize özgür hissettiriyor. Şarkılarda şiirlerde mavi adı hep neşeyle, umutla anılıyor.
İşte bu zor zamanları atlatabilmek için bir dörtlük. Ataol Behramoğlu sanki bu durumlar için yazmış bu dörtlüğü. Evet bazen hayat mücadelesi iyice kızgınlaşıyor. İşte tam o anda üzerimizdeki maviliğe bakmak insanı gerçekten de rahatlabilir. Bir çiçek koklamak, bir çocuk sevmek... aslında ne kadar basit değil mi?
Öyleyse zamanımızın bize dayattığı tüm negatif enerji yükleyicilerden kendimizi sıyıralım ve doğaya, yeşile, maviye, çocuğa, çiçeğe dönelim yüzümüzü. Günler güzel olsun diye motorları maviliklere sürelim :)BUGÜN HAYATIMIZIN GERİYE KALANININ İLK GÜNÜDÜR.
Yorumlar
Yorum Gönder